Shakespeare ve Soytarıları
Halk arasında insanları eğlendiren, güldüren tavır ve hareketlerde bulunan kişilere soytarı denir. “Soytarılık yapma” ifadesi, sadece komiklik değil, boş ve yarar getirmeyen eylemleri de ifade etmek için kullanılır. Kelime anlamı olarak soytarı, kraliyet saraylarında hükümdarı veya ziyaretçileri eğlendiren kişidir. Bu kişiler hikaye anlatıcılığı, şarkı söyleme, hokkabazlık ve kelime oyunları gibi hünerleriyle bilinirler. Hem halkı hem de kraliyet ailesini eğlendirmek için bu yeteneklerini kullanırlar.
Eğlencenin yanı sıra, kraliyet ailesine olan yakınlıkları sebebiyle önemli görevleri de olabilir. Savaş zamanında önemli mesajlar taşımak, ordunun moralini yüksek tutmak ve askerleri eğlendirmek gibi görevler üstlenirler. Bu açıdan bakıldığında, temel görevleri eğlendirmek olan bu şahsiyetlerin zaman zaman çok önemli sorumluluklar aldıkları görülür.
William Shakespeare, evrensel temaları, derin karakterleri ve dilin ustaca kullanımı sayesinde modern edebiyat ve sanat üzerinde derin bir etki bırakmıştır. Oyunları ve şiirleri, insan doğasının karmaşıklıklarını ve evrensel deneyimleri ele alarak, farklı kültürlerden ve zamanlardan insanlara hitap eder. Ayrıca, dili kullanma biçimi, İngilizce’yi şekillendirmiş ve zenginleştirmiştir. Shakespeare’in eserlerinin bundan sonra da edebiyat ve sanat dünyasında kendine has bir yerinin olacağı söylenebilir.
Shakespeare’in soytarılarına baktığımızda, harika “Bilge Aptal’lar görürüz. Bilge Aptal (Wise Fool) terimi, edebiyatta aptal veya deli gibi gözüken ama bilge olan karakterler için kullanılır. Shakespeare, aptallık ve bilgeliğin oluşturduğu zıtlığı kullanarak soytarılarını yaratır. Soytarılar, aptal ve anlamsız gibi gelen ancak aslında derin gerçekleri ortaya çıkaran karakterlerdir. Bilgece konuşurken “aptalca” hareket etmelerinden dolayı, sosyal statü ve normları önemsemeden gerçekleri olduğu gibi ifade ederler. Aptal soytarıların aksine, “bilge” olarak görülen karakterler mantıklı gibi gözükse de yetersiz ve kendilerini daha kötü duruma sokacak kararlar alırlar.[1]
Shakespeare, soytarı ve soylu veya bilge aptal zıtlıkları ile aslında bilgenin ve gerçeğin ne olduğunu sorgulamak ister. Bilge soytarıları kullanarak oyunlarına derinlik ve karmaşıklık katar. Bu karakterler, sosyal eleştiri yapma, otoriteyi sorgulama ve ikiyüzlülüğü ortaya çıkarma işlevi görürler. Felsefi ve etik açıdan, bilgelik ve delilik arasındaki ince çizgiyi keşfederek, ahlaki dersler sunarlar. Aynı zamanda, diğer karakterlerin gelişiminde ve olayların ilerlemesinde önemli rol oynarlar. Bilge soytarılar, mizah ve eğlence sağlayarak izleyiciyi güldürürken, derin ve düşündürücü mesajlar iletirler.
Shakespeare’in Soytarılarından Örnekler
As You Like It Oyunundaki Touchstone
Touchstone, Duke Frederick’in saray soytarısıdır. Hızlı düşünme yeteneği ve insan doğasını keskin bir şekilde gözlemlemesiyle dikkat çeker. Oyun boyunca diğer karakterler hakkındaki yorumları sürekli olarak devam eder. Oldukça alaycıdır ve karakterler hakkında yaptığı yorumlar çoğu zaman oldukça iğneleyicidir. Dil kullanma yeteneğiyle öne çıkar; her tartışmayı çarpıtarak farklı bir yöne çekebilir ve her konuda kusur bulmayı sever. Bilgelik ve delilik arasındaki ince çizgi hakkında birçok özdeyişle doludur ve sık sık deliliğin bilgece yönlerinden bahseder.
Kral Lear Oyunundaki Soytarı (Spoiler)
Kral Lear’daki soytarının bir adı yoktur ve sadece ‘Soytarı’ olarak anılır. Soytarı, Lear’ın sürekli yoldaşıdır ve onu deliliğe ve nihayetinde ölüme giden yolculuğunda yalnız bırakmaz. Lear, ölümünden hemen önce hapsedildiğinde Soytarı da onu hapsedenler tarafından asılır. Bu oyunda soytarı, aptal kralın içsel bilinci gibi işlev görür; kral aptalca davranırken, soytarı bilgedir. Soytarı, Lear’ın sürekli olarak işlediği hataları yorumlar ve her yanlış adımında, örneğin tüm gücünü kızlarına devrettiğinde, bu hataları yüzüne vurur. Lear, sonunda ne kadar bilgelikten yoksun olduğunu anladığında, Soytarı’ya artık ihtiyaç kalmaz ve Soytarı ölür.
On İkinci Gece Oyunundaki Feste
Feste, muhtemelen Shakespeare’in en ünlü soytarısıdır. Görevi şarkı söylemek, dans etmek ve şaka yapmak olsa da, Olivia’nın hane halkının önemli bir üyesidir çünkü Olivia ona büyük saygı duyar. Diğer karakterler arasında özgürce hareket eder ve zaman zaman Olivia’nın evinden ayrılıp başka patronlar için şarkı söyleyip dans eder. Feste, son derece zeki ve olağanüstü bir dil yeteneğine sahiptir. Olivia sürekli onun fikrini sorar. İlginçtir ki, soytarılık görevlerinin dışında, oyunda önemli bir dramatik rol de oynar. Bu rolü ve geleneksel soytarılık rolüyle, olayların hem içinde hem de dışında yer alır, bu da onu neredeyse postmodern bir karakter yapar.[2]
Kaynakça:
[1] Milward, P. (1984). Wise Fools in Shakespeare. Christianity and Literature, 33(2), 21–27. http://www.jstor.org/stable/44324052
[2] https://nosweatshakespeare.com/blog/ultimate-guide-shakespeares-fools/

Bilal
Yazar/Editör